Ben kış çocuğuyum, bilirsin; hep kışı, soğuğu severdim; ta ki seninle tanışana, yazın sıcaklığını, renk renk çiçeklerini hissedene kadar...
O yaz bana her gün ayrı renkte çiçek verdin, her günüm ayrı renkte, cıvıl cıvıl geçti.
Sen bana gülmeyi, içinden geldiğince kahkaha atmayı öğrettin.. Sen bana, yalnızlığı tercih etmenin pek de matah bir şey olmadığını gösterdin. Her şey daha bir anlamlı geldi. Eskiden farketmediğim çiçekleri kokladım, mis gibi kokuyorlardı. Sevmediğim kuşların yaptığı müzikleri dinledim. Ruhumu temizliyorlardı.
Sen bana hep yazı gösterdin. Renkli, cıvıl cıvıl bir hayat. Ve beni dünyanın evet dünyanın en mutlu insanı yaptın.
Beni sarhoş ettin.
Kış geldi...
Eskiden o çok sevdiğim, soğuğunda titrediğim, karanlığına sığındığım, puslu, sisli havasında saklandığım..
O kadar alışmıştım ki yaza, çok korktum ben.
Eskiden tek başıma bile kıştan korkmazken...
Çünkü sen beni yaza alıştırdın.
Ya kış geçmezse?
Bir şeyler yap.. Kurtar bizi...
Tekrardan donarak ölmek istemiyorum.
İstemiyorum.
Bir bebek gelmiş dünyaya. Gözleri masmavi bakmış; aydınlatmış adeta çevresindeki karanlığı. Öyle bir maviymiş ki, geleceğe umut saçacak gibi. Dudakları öylesine güzelmiş ki, onlar da sanki sözleriyle, dokunuşlarıyla insanlığa iyiliği, saflığı, şefkati, masumluğu öğretecek gibi. Saçları hele, altının en göz kamaştırıcı halindenmiş. İnsanlar yanına yaklaştıklarında, mühürlenirlermiş. Gidemezlermiş. Öyle kalır, bakakalırlarmış. Bebekse onlara en sıcağından, en içteninden, gözleriyle, sonra dudaklarıyla ve daha sonra minicik ellerini çırpmalarıyla gülümsermiş. Mest olurlarmış onun bu mutluluğunu görenler; çünkü bebek onları yeniden doğmuş bebek gibi tüm günahlarından arınmış hissettirirmiş. Bebek büyümüş, büyüdükçe daha da güzelleşmiş. Altı yaşındayken en az onun kadar güzel ve masum bir kız kardeşi olmuş. Çok sevmiş onu, sanki babasıymış gibi onu korumuş, kollamış. Birlikte oynamadıkları oyun, saklanmadıkları köşe kalmamış. En sevdikleri de "kim daha çabuk bitirecek tabağındak...
Neredeyse tüm yazılarınızı okudum, çok da beğendim :) ama hüzün sardı içimi :/
YanıtlaSilA. Fercan