Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Kasım, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ISTANBUL

Istanbul.. Emirgan'daki cay bahceleri, Kanlica'daki yogurdu, Sokaklardaki "ver parayi bul karayı"cısı, Eskicisi, Bozacisi, Simitçisi, Her mahallede yalnizca bir evde bulunan, komsularin bazi aksamlar o evde toplandiklari televizyonu, Yesili, mavisi, sirin evleri... Istanbul.. Starbucks'i, Simit sarayi Kalabaligi, Gurultusu, Kapali alisveris merkezleri, Grisi, siyahi.. Gökdelenleri.. Dev ekran televizyonlari, Istanbul.. Yitip giden Istanbul...

Hayat

Nescafem, sigaram, kitabım ve battaniyemle evimde oturuyordum. Kitabımın aynı sayfasındaydım saatlerce. Sen, her zamanki gibi kurcalıyordun beynimin içini. Kapı çaldı, sendin. Suratıma bile bakmadan adımını sınırlarımdan içeri taşıdın ve bir sigara yaktın. Hızlı ve telaşlı bir sekilde yürürken yuzume baktın, ve bitti dedin. Olmayacak. Olamaz. Kulaklarım çınlamaya, ellerim titremeye başladı. Neden peki, dedim. Aşığım dedin, bir başkasına.

KUŞ

Bir kuşum ben. Istediğim çatiya tünerim. Istediğim şarkiyi söylerim. Ekmek komşudan, su denizden. Öyle yaşar giderim Bir bakmişsin Üsküdar'da, Bir bakmişsin adalarda. Şu iki ayaklilari anlamiyorum. Dertleri var gibi görünüyor. Oysa başlarini kaldirip bir bana baksalar, Mutlu olacaklar. Galiba hatalari mutluluğu aramak. Benim gibi olacaksin, bir orda bir burda, Söylediğin şarki seni nereye götürüyorsa. Çünkü özgürlük orada. Mutluluk da cabasi..

Kaybolan.

Nefesimi tuttum, Boguluyorum. Hic uyanmadan uyuyorum, Uyustum, kalkamiyorum. Nerede terliklerim? Nerede basucumdaki eski fotograflarim? Nerede cocuklugum? Saf dunyamin saf insanlari? Terliklerimi, fotograflarimi, cocuklugumu, hayallerimi geri verin bana. Özlüyorum...